Maden işletmesinin ÇED raporuna ve II. etaba ilişkin kifayetsiz bulunan sunumunun ardından soru ve cevaplara geçildi. ilk sözü, bölgenin tanınan siması, çevre gönüllüsü ve KADOÇED üyesi, Osman GÜVENALP aldı. Güvenalp, bir çok sorunu dile getirirken, patlatma alanlarındaki radon gazı salınımı ve radyoaktivite ile ilgili hususlara dikkat çekti. Burada yeni bir tehlike var. İyonizan Radyonson. Radon gazı redyoaktif bir gazdır. Alfa radyasyonu yayarlar. Kanserojen etkisi var dedi. KADOÇED Başkanı Dr. Ahmet FİDAN, iskan alanlarına ilişkin 500 metre mesafesi şartına uyulmadığını, işletme sonrası bölgenin ekosistemin ve üretimin son on yıllık göstergelerinin tam bir muamma olduğunu, heyelan dönemlerinde Elekçi deresindeki deşarj ve eksi dışsallıkların, flora ve faunaya yönelik biyolojik çeşitlilikteki  kayıpların ortaya konulmadığına vurgu yaptı. Ordu Çevre Derneği ORÇEV Başkanı, Ertuğrul GÖNÜL de, en başta, siyanür ve zararlı etkileri ile endemik bitkilere yönelik bilgilendirmenin yapılmadığına ilişkin sorular sorarak Türkiye’deki Maden işletmeciliğinin kadim sorunlarını ve burada da ortaya çıkacak kuvvetle muhtemel hayati sorunları dile getirdi. Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Av. Hilal Nur GÜNDÜZ ise, “dışarıdan gelenler var” denmesi üzerine söz alarak birlikte olmaktan başka çarenin olmadığını vurguladı ve “Burada bulunanlar aynı tarafta. hepimiz buralıyız. Ordu’dan gelenler de Fatsa’dan gelenler de buralı.” dedi..

Toplantı sırasında yer yer tartışmalar ile tansiyonlar yükseldi. Katılımcılarca, Bir formalitenin tamamlanması gibi algılanan söz konusu bilgilendirme toplantısı sırasında maden işletmesi personeli olduğu tahmin edilen birisinin ağzından çıkan “lan köpekler, karnınızı doyurdum, iftar verdim, maaşınızı kimden alıyorsunuz, sizler ekmek verdiğimiz köpeklersiniz, ne oluyor size” ifadesi toplantının en utanç verici Okumaya devam et →